Sayfalar

4 Eylül 2010 Cumartesi

Ardı-Şık-Kayıp

Ardı-Şık-Kayıp


Umudum paslanır, paslanır gönlüm
Gitme tek dayanağım,
Sensiz ölümüne yaslanır ömrüm
İlk defa gözlerim bu kadar dolu,
Gözlerim yüzümü ıslatır gördüm...

Sensiz soğuk geceler yüreğimi üşüttüm,
Uykusuz gözlerimde yalnızlığı büyüttüm
Sokaklarımda kimsesiz canımı sürüdüm,
Sigaram yoldaşım, sırdaşım gecem
Güneşi kendimden uzakta gördüm...

Ufku elime aldım, ölümü gözüme
Harladım hasretini, yanmış közüme
Bir yağmur oldum yağdım günlerce
Gece de bir darbe vurup gidince
Düşenin hiç dostu olmazmış gördüm.

Senden sonra beni her şey bıraktı
Önce gece yalancı bir güne sattı
Gözlerim resminle beni aldattı
Ardından tebessüm kapıyı çarptı
Sensiz, bende bir şey kalmazmış gördüm.

Yaram kanadı kanadı saranı gitti
Kalmadı hal hatır soranı gitti
Dizlerim taşımaz dermanı gitti
Soldu gitti en tatlı baharı ömrüm
Gençliğin saçını ağarmış gördüm...

Kapım kör dostlarım çalamaz oldu
Gonca gül gönlüme yaranmaz oldu
Fikrime sensizlik dayanmaz oldu
Bir umudum vardı, uğramaz oldu
Umutsuz can nasıl çıkarmış gördüm...

Sonuna yürünür yollarım sensiz
Boşluğu sarıyor kollarım sensiz
Tomurcuğa hasret dallarım sensiz
Umutsuz belaya uğradı gönlüm,
Bir kalbe çok acı sığarmış gördüm...

Yaz çoktan geçmişte sonbahar gelmiş
Gökten zamansız da yağmur inermiş
Yel vurmuş güller de başını eğmiş
Hep ağaçta yeşil durmazmış yaprak
Gün olur toprağa düşermiş gördüm...

Benle ağlayıp gülen bir ayna vardı bence
Hep onu dost bildim, kırmadan önce
Aşkımın saçına karlar düşüpte
Sensizlik başa, yüzüm akla gelince
Ben ona bakmadan o bakmazmış gördüm...

Anladım ki şimdi sensizlik tek dostum
Sitemim sana değil, kendime kastım
Haberin almadım, postaya küstüm
Umudu ben önce kendimden kestim
Nefessiz nasıl yaşanır gördüm...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder