Sayfalar

15 Kasım 2010 Pazartesi

Sabır Azabı

hayatta ençok cevabını bulamadığı sorulardan korkmalıymış insan
korktum
korkunun ecele faydası da olmazmış
olmadı da zaten
hayattan koptum...

ölüm son değildir dediler
başladım yeniden
iki melek beliriverdi birden
bu kezde başladı sorgum...

seni sordular
yine bulamadım cevabını
korktum
cenneti düşler ya her ölü
baktımki ordada yoktum...

yokluklar cehennemine düştü gönlüm
en acısı da
yandıkça hep SEN koktum....

Hacı Murat EROL
http://www.facebook.com/hmuraterol#!/pages/Haci-Murat-EROL/150208031656303

26 Eylül 2010 Pazar

Tiril Tiril

şimdi ütüsüz cümleler giyiyorum üstüme

ütüleyip bıraktığın tiril tiril hasret

dar geldi yüreğime....


bunca kırılmışlık arasında

buruşturdum diye yüzümü

sakın küsme....


ne kadar zaman alır ki sanki

gel hadi

buharlı gözlerinle

bana aşklar ütüle....


Hacı Murat EROL

21 Eylül 2010 Salı

Palyaço


bu hayatın gaddar sahnelerinde
ne kahkalar sattım üç kuruşa
oysa gülsün istediklerim
hiç tanımadığım birer yüzdüler....

gözyaşlarımı boyadım ben aslında
ne gamsız adam dediler
üç kuruşa beni üzdüler....

9 Eylül 2010 Perşembe

Düşmeyegör

Dayanacak bir duvar ararsın, sığınacak bir liman
Düşmeye gör, çok olur düşene vuran...
Sen yaslandıkça kaçar sanki duvar
Geceler yatıya kalır sende,
Gün ise geçerken uğrar
Herkes dört mevsimi yaşarken,
Sende hep sonbahar...

Dalın hep kuru, dökülmüş yaprak
Ellerin buz keser, dudağın çatlak
Ortada kalınca çırılçıplak
Güneş bile ısıtmaz, gece bile saklamaz...

Hayat hüzün denizi, mutluluk balıksa
Ne kadar atsan da boş çıkar olta
Herkes gülücük tutarken kova kova
Sana tebessüm bile uğramaz...

Karıncalar gibi ayaklar altında hissedersin kendini
Hayatın insanların adımlarına bağlıdır,
Ya da ayaklarının büyüklüğüne sanki
Yalnızlığa sığınıp, insanlardan kaçsan bile
En büyük ayak gelir bulur seni...

Kara bulutlar görürsün, kara geceler yaşarsın
Kara kara düşünürsün
Kara bassan kara kara izler kalır
Herşeyi karalamak istersin, başaramazsın
Alnına yazılan yazı bile karadır,
Ölsen bile kurtulamazsın...

Dünya böyledir işte;
Önce el üstünde tutarlar, sonra yerin dibine sokarlar
Senden kalan herşeyi toprak ile kaparlar
Bembeyaz bir taşın olur, kara bahtına inat,
Ona da kara yazı yazarlar...

5 Eylül 2010 Pazar

Ezan


hiç iftar vakti gelmeyecek
bir ibadeteymiş benim niyetim;
yeniden aşk ezanı duyana kadar
delice SUSUYOR kabim....

Sus


ben şair değilim
sadece sözler döküyorum yüreğimden
kimse silmiyor,
aramızda kalsın
yaşamadığımı kimse bilmiyor
....